Facebook Instagram WhatsApp
Skip links

Uzman Diş Hekimi Emine Tancer Hakkımda
Kapak Görseli
Uzm. Dt. Emine Tancer
Hakkımda

Popüler Tedaviler

Size en uygun tedaviyi uzman hekim kadromuzla sunmaktayız.

Popüler Tedaviler

Size en uygun tedaviyi uzman hekim kadromuzla sunmaktayız.

Randevu Al!

Gönder

Size uygun olan randevu saatini bulamadıysanız lütfen WhatsApp üzerinden iletişime geçin!

Klinikten Kareler

Hasta Yorumları

Sıkça Sorulan Sorular

Ortodontik tedavi, çapraşık, ayrık veya yanlış konumlanmış ya da sürememiş dişlerin düzeltilmesi için uygulanan bir tedavidir. Çene yapısı bozuk olan, dişlerinde çapraşıklık bulunan, ısırma ve çiğneme problemleri yaşayan her yaştan birey bu tedaviden faydalanabilir.

Ortdodontik tedavi uygulamalarının hatalı olacağı tek hasta grubu kemik kaybı görülen hastalardır.

Her iki tedavi yöntemi de dişleri düzeltebilir. Diş tellerinin de şeffaf plak tedavilerinin de kendilerine özgü avantaj ve dezavantajları vardır.  Şeffaf plaklar (Invisalign vb.) estetik kaygıları olan hastalar için ideal bir seçenektir ancak takılıp çıkarılıyor olmaları kimi hasta için dezavantaj sayılabilir. 

Tedavi süresi hastanın diş yapısına ve ortodontik problemin şiddetine bağlıdır. Genellikle 12 ila 24 ay arasında sürebilir. Hafif vakalar 6 ay gibi kısa sürede düzelebilirken, daha karmaşık vakalar 2 yıl veya daha uzun sürebilir.

İlk günlerde dişlerin hareketine bağlı olarak hafif bir hassasiyet hissedilebilir, ancak bu durum genellikle birkaç gün içinde azalır.

Diş teli kullanıyorsanız sert ve yapışkan yiyeceklerden kaçınmalısınız. Şeffaf plak kullanıyorsanız, yemek yerken plakları çıkarmalı ve her kullanımdan önce dişlerinizi fırçalamalısınız.

Diş eti hastalıkları, diş etlerinin iltihaplanmasıyla ortaya çıkan ve ilerlediğinde diş kaybına neden olabilen bir rahatsızlıktır. En yaygın belirtiler arasında diş eti kanaması, kızarıklık, şişlik, ağız kokusu ve diş eti çekilmesi bulunur.

Erken evre diş eti hastalıkları (gingivitis), profesyonel diş temizliği ve iyi bir ağız hijyeni ile kontrol altına alınabilir. Daha ileri vakalarda kök yüzeyi düzleştirme, diş eti ameliyatı ve antibiyotik tedavisi gerekebilir.

Diş etleri çekilmesi, dişlerin etrafındaki diş etlerinin geri çekilmesi durumudur. Bu durumda, diş eti grefti gibi cerrahi işlemlerle diş etleri onarılabilir. Ayrıca, diş eti hastalıkları nedeniyle oluşan bu çekilme tedavi edilmeden ilerleyebilir, bu yüzden erken müdahale çok önemlidir.

Diş eti cerrahisi, diş etlerinde meydana gelen hastalıkların tedavisi için uygulanır. Diş eti kanamaları, iltihaplanmalar veya diş eti çekilmeleri gibi durumlarda, diş eti cerrahisi gerekebilir. En yaygın cerrahi işlemler arasında diş eti kaldırma, diş eti grefti ve diş eti iltihaplarının temizlenmesi yer alır.

Sağlıklı diş etleri kanamaz. Fırçalarken veya diş ipi kullanırken diş etleriniz kanıyorsa, diş eti hastalığınız olabilir ve bir diş hekimine danışmanız gerekir.

Tedavi edilmezse, diş eti hastalıkları dişleri destekleyen kemik dokusunu zayıflatır ve zamanla diş kaybına neden olabilir.

Hayır, aksine düzenli olarak yapılan profesyonel diş temizliği, diş eti hastalıklarını önlemeye yardımcı olur.

Kanal tedavisi, çürük veya travma nedeniyle enfekte olmuş dişin iç kısmındaki sinir dokusunun temizlenerek doldurulması işlemidir. Dişi çekmek yerine, doğal dişin korunmasını sağlar.

Tedavi sırasında lokal anestezi uygulanır, bu nedenle hasta ağrı hissetmez. Tedavi sonrası hafif hassasiyet olabilir, ancak bu durum birkaç gün içinde azalır.

Genellikle 1 ila 2 seansta tamamlanır. Karmaşık vakalarda ek seanslar gerekebilir.

Kanal tedavisi gören dişler zamanla daha kırılgan hale gelebilir. Bu nedenle dolguyla yeterince desteklenemeyecek dişlerin kaplama ile güçlendirilmesi önerilir.

Hafif ağrı ve hassasiyet normaldir. Ancak şiddetli ve uzun süren ağrılar için diş hekiminize başvurmalısınız.

Eksik dişlerin yerine koyulması için implant, köprü veya protez seçenekleri vardır. İmplantlar kalıcı ve doğal bir çözüm sunarken, köprüler ve protezler daha ekonomik alternatifler olabilir.

İmplant, eksik dişin yerine çene kemiğine yerleştirilen titanyum bir vida ve üzerine yapılan porselen dişten oluşur. İmplant cerrahisi ve porselen diş yapımı arasında genellikle 3 ay beklenmesi önerilir. Ancak bazı durumlarda bu süre uzayabilir ya da kısalabilir.

İşlem sırasında lokal anestezi uygulandığı için hasta ağrı hissetmez. Sonrasında hafif bir hassasiyet olabilir.

Düzenli bakım ve iyi ağız hijyeni ile implantlar ömür boyu kullanılabilir.

Ağız ve çene cerrahisi, çene kemikleri ve dişlerle ilgili sorunların tedavisini içerir. Bu alanda yapılan cerrahi işlemler arasında diş çekimleri, 20 yaş diş cerrahileri çene kistleri ve tümörlerinin çıkarılması bulunur. Ayrıca, çene kemiklerinde meydana gelen kırıklarda da cerrahi müdahale gerekebilir.

20 yaş dişleri, halk arasında "akıl dişleri" olarak da bilinen, çene kemiği içinde gelişen ve genellikle 17-25 yaşları arasında sürmeye başlayan dişlerdir. Bu dişlerin çekilip çekilmemesi, bireydeki durumuna göre değişir. Eğer 20 yaş dişleri çekilmezse, bazı durumlarda şu gibi sorunlar ortaya çıkabilir:

Gömülü  20 yaş dişleri, etrafındaki dişleri itebilir ve dişlerin düzgün sıralanmasını bozabilir.

Sürmeyen 20 yaş dişleri, diş etlerinin altında kalabilir ve bu da bakterilerin birikmesine yol açabilir. Bu durum, diş eti enfeksiyonlarına, iltihaplara ve diş eti hastalıklarına neden olabilir. Diş etlerinde ağrı, şişlik ve kanama görülebilir.

Bazı durumlarda, 20 yaş dişleri çevresinde kist veya tümör oluşabilir. Bu, çene kemiği üzerinde baskı yaparak çevredeki dişlere zarar verebilir. Kistler zamanla büyüyebilir ve tedavi edilmezse daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Genellikle düzgün bir şekilde temizlenemeyen bu dişler çürümeye daha yatkın olabilir. Diş etleri, gıda artıkları ve plak birikimi ile enfekte olabilir, bu da kötü ağız kokusuna ve diş çürüklerine ve şiddetli ağrılara yol açabilir.

Yanlış hizalanmış veya yerleşmemiş 20 yaş dişleri, çenede ağrı ve gerginlik yaratabilir. Bu, çene eklemi (TMJ) sorunlarına veya baş ağrılarına yol açabilir. Bu durum, özellikle dişler sıklıkla hareket etmeye çalışırken veya çene kasları gerildiğinde meydana gelebilir.

20 yaş dişleri, düzgün bir şekilde çıkmadığında, yanındaki dişlere baskı yaparak onları yerinden oynatabilir. Bu da dişlerin sıralanmasını bozabilir ve ilerleyen zamanlarda ortodontik tedavi gereksinimi doğurabilir.

Sonuç olarak, 20 yaş dişlerinin çekilmesi gerekip gerekmediği, dişlerin çıkma durumu ve sağlık risklerine göre değişir. Eğer 20 yaş dişlerinizde ağrı, şişlik veya herhangi bir rahatsızlık hissediyorsanız, bir diş hekimine danışmanız önemlidir. Diş hekiminiz, dişlerinizi değerlendirerek gerekirse çekilmesini önerebilir.

dişin kök ucunda yer alan enfeksiyon veya iltihaplanmayı tedavi etmek amacıyla yapılan bir cerrahi işlemdir. Genellikle kanal tedavisi ile iyileştirilemeyen durumlarda, dişin kök ucunda bir iltihap veya kist bulunduğunda uygulanır. Bu işlem, dişin kök ucunun etrafındaki dokulara müdahale edilerek enfeksiyonun temizlenmesi ve dişin kurtarılması amacıyla yapılır.

  • Kanal tedavisi sonrası enfeksiyonun devam etmesi.
  • Dişin kök ucunda büyük bir kist veya iltihap bulunması.
  • Dişin kök ucunun düzgün bir şekilde tedavi edilememesi. Durumlarında tercih edilir

Diş beyazlatma, dişlerin daha beyaz ve parlak görünmesini sağlamak amacıyla yapılan estetik bir işlemdir. Çeşitli yöntemlerle dişlerin üzerinde biriken lekeler ve sararmalar giderilir.

 Diş beyazlatma, genellikle profesyonel beyazlatma tedavisi veya evde kullanılan beyazlatma kitleri ile yapılır. Diş hekimi tarafından yapılan beyazlatma işlemi, genellikle ofiste bir veya birkaç seans sürer.

 evet, profesyonel olarak uygulandığında güvenlidir. Ancak yanlış ya da sık uygulamalar dişlerde hassasiyete neden olabilir.

Diş beyazlatma sonucu genellikle 6 ay ile 2 yıl arasında değişen bir süreyle kalıcıdır. Ancak sigara içmek, kahve veya çay tüketmek gibi alışkanlıklar beyazlatma süresini kısaltabilir.

Diş beyazlatma işlemi sonrasında bazı kişilerde diş hassasiyeti görülebilir. Bu durum genellikle geçici olup, birkaç gün içinde geçer.

Diş beyazlatma, dişlerde ciddi çürükler, diş eti hastalıkları veya aşırı hassasiyet gibi sorunlar varsa yapılmamalıdır. Öncelikle bu sağlık sorunlarının tedavi edilmesi gerekir.

Gülüş tasarımı, hastanın yüz şekline ve diş yapısına uygun olarak yapılan estetik diş hekimliği uygulamalarının birleşimidir.

Dişin anatomik formuna sadık kalarak küçültülmesi ve ardından hastayla karar verilecek uygun bir materyal kullanılarak laboratuvarda üretilen kaplamaların dişe daimi olarak yapıştırılması işlemidir. Ön bilge kaplamaları genellikle estetik için yapılırken arka bölgede dişi sağlamlaştırmak, kırılmaların önüne geçmek için kullanılabilir.

Protezlerin düzenli olarak temizlenmesi, özellikle gıda birikintilerinin ortadan kaldırılması gerekir. Bunun için arayüz fırcaları ve diş ipi kullanılması önerilir.  Ayrıca, düzenli diş hekimi kontrolleri de önemlidir 

Lamine, dişlerin ön yüzeyine uygulanan ince porselen kaplamalardır. Dişlerin estetik açıdan daha güzel görünmesini sağlamak amacıyla kullanılır. Yaprak porselen, dişin doğal yapısını koruyarak, sadece estetik sorunları düzeltmeye yönelik yapılan bir tedavi yöntemidir.

Lamine tedavisi, estetik kaygıları olan ve dişlerinde şekil bozukluğu, renk değişikliği, küçük çatlaklar veya boşluklar gibi sorunlar yaşayan kişilere uygulanabilir. Aynı zamanda, dişlerin doğal görünümünü bozmayacak şekilde düzeltmek isteyen kişiler için idealdir.

Lamine tedavisinin aşamaları şunlardır:

İlk Muayene ve Planlama: Diş hekimi, hastanın diş yapısını ve isteklerini değerlendirir. Röntgen ve detaylı muayene yapılır.

Dişlerin Hazırlığı: Dişin ön yüzeyinden çok ince bir tabaka (yaklaşık 0.3-0.5 mm) aşındırılır. Bu işlem genellikle minimal invaziv bir işlemdir. Kaplamalara kıyasla diş dokusundan çok daha az aşındırılır. 

Ölçü Alımı ve Tasarım: Dişlerin ölçüleri alınarak, laboratuvara gönderilir. Burada, kişiye özel lamine kaplamalar tasarlanır

Uygulama: Hazırlanan porselen kaplamalar, dişlerin ön yüzeyine yapıştırılır ve işlem tamamlanır.

Sert yiyeceklerden kaçınılması önerilir (örneğin, fındık, sert şekerler). Dişlerin düzenli olarak fırçalanması ve diş ipi kullanımı gereklidir

Pedodonti, çocuk diş hekimliğidir. Çocukların diş sağlığı, diş gelişimi ve tedavi gereksinimlerine odaklanır.

Çocuklar, ilk dişi çıktığında (genellikle 6 aylıkken) diş hekimiyle tanışmalıdır. İlk muayene, erken dönemde oluşabilecek sorunları tespit etmek için önemlidir.

Çocuklarda diş çürüğü, genellikle dolgu yapılarak tedavi edilir. Şiddetli çürüklerde ise kanal tedavisi veya diş çekimi gerekebilir.

Çocuklarda diş teli kullanımı, dişlerin düzgün hizalanmaması ve çene problemleri gibi durumlara bağlıdır. Ortodontist, uygun zamanı belirler.

Çocuklara düzenli diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak, şekerli gıdaları sınırlamak ve düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek önemlidir.

Whatsapp İletişim
WhatsApp İle Gönder